Bir eve sahip olmak onlarca yıldır herkesin rüyası olan bir olgudur. Belli bir zenginlik seviyesine ve onunla birlikte gelen istikrara ulaşmanın bir işareti ayrıca bu. Ve çoğu için, bu harika bir yatırımdır.
Fakat bu rüyanın gerçekleşmesi artık bir ayrıcalık. Konut maliyetleri ülke çapında ulaşılamaz düzeylere yükseldikçe, 40 yaşın altındaki insan sayısının artması, hiç bir zaman bir ev sahibi olmayacakları gerçeğini ifade etmeye başlıyor. Böylece, anne babalar ev sahiplerine ve asla kendilerinin sahip olamayacakları bir yere, aylık gelirlerinin yarısından fazlasını öderler. Bu kiralama işi böyle bir şekilde devam ediyor.
Ve bu, ortalama ülke finansının çürüyen durumunun (uygun) bir örneği olarak kullanılsa da, yeni bir çalışma aslında, kiralamanın kendi başına iyi bir yatırım olduğunu gösteriyor.
Mantıklı. Makalenin yazarları olarak, Princeton Üniversitesi ve doktora öğrencisi ekonomi profesörü olan Esteban Rossi-Hansberg ve Adrien Bilal, “bireylerin konumları iş olanaklarını, yaşam olanaklarını ve konut maliyetlerini belirlemektedir.” Birkaç yıl içinde bir mülke yatırım yapmak yerine, kiracılar bir yer varlığına yatırım yapıyor. Ve alınan herhangi bir varlık gibi, geri dönüş oranı açısından düşünmek zorundasınız – orada yaşamaktan ne kadar karlı çıkacaksınız?
Birçok insan iş olanakları, iyi okullar, kültürel teklifler vb. için yüksek bir yaşam maliyeti olan yerlerde ev kiralar.
Yazarlar, “Varlığın daha fazlasını satın almak, bugün daha pahalı olan ancak yarın daha iyi geri dönüşler sunan daha iyi konumlara geçmeyi gerektirirken, varlık satmak, çok az fırsatla daha ucuz yerlere taşınmayı ima ediyor” diye yazıyor.
CityLab gazetenin argümanını yıkıyor:
Pahalı ve rahatça yüklü bir şehre taşınmayı seçtiyseniz, kaynakları geleceğe taşıyorsunuz yani tasarruf ediyorsunuz! Kendinizi daha yüksek maaş ve insan sermayesi fırsatlarına yaklaştırıyorsanız. Diğer tarafda, daha düşük bir yaşam maliyeti olan ancak daha az ekonomik avantajı olan bir topluma yeniden yerleştiğinizde, gelecekte kazanmış olabileceğiniz, yani ödünç aldığınız mevcutlara kaynak çekiyorsunuz demektir.
Tabii ki, herkesin bu anlamda “tasarruf” etmeyeceği de unutulmamalıdır, tıpkı herkesin her ay kenara para ayıramadığı gibi.
Fakat CityLab’in yazdığı gibi: Kirayı, mülk sahibi olmayacağınız için kaybınızdan ziyade sizin ve çocuğunuzun gelecekteki fırsatlarında bir yatırım kazancı olarak düşünün.